Vucüdümda yara açan bir şey var, emin ol bıçak değil
Bir eylül akşamında hatırlarsın o caddeyi
Yemeğin üstüne sigara huyumdan vazgeçmedim
O yüzden maziyi her hatırladığımda alevledim dünyamı
Sen güldün gökyüzünden gül yağdı pencereme
Her geceme gelmesene?
Dert, mesele...
Tek senede bak neler değişti? Ben değişmedim
Tadım yoktu o yüzden de hiç tadında içmedim
Ahlakımı zorluyordu yazdığım tüm satırlar
Kafamda zonkluyordun, kalbim bunu ayıplar
Gel yanıma, gittiğinde söz bu sefer dağıtmam
Hiç bir şeyi bilmem, fakat kokunu alsam yanılmam
Yanına geldiğimde sarılmayacağını hiç ummadım
Bir şiir oldum sokaklarda, fakat sen hiç duymadın
İnatla bıkmadım, okudum bildiğim tüm duaları
Söyle! İsmim hala gönlündeki duvarda mı?
Tebessümünü güneşten al, bulutlarıma yansıt
Gittiğinde şehirdeki bütün ışıklar kapansın
Sen, ölüme doğru verdiğim ilk kararsın
Merak etme elbet bir gün gözlerimde kanarsın
Celladım öldürmek ve parçalamakta kararsız
Arsız bir kalbe konuk olursan kutuplarda yanarsın
Ankara'da güneş, Tarsus'ta kar kadarsın
Mutluluğuma düşman ol, sonrasında dert ararsın
Kemiğe dayanmıştı bıçak, ben hiç direnmedim
Yaşantımı sorguluyorum öylesine bir yerdeyim
Varlığından kaçar herkes, gölgesine giden benim
Kalplerimizi biz kanattık, körleşense elem değil
Köz neşemse artık saklambaçta usta oldu inan
Taaruzda soldu bitap düştü bedenim
Pencerenin tam önünde bir sokak lambasının altında bayatlarken
Uzattığım saçlarımı kopardım ben, işte o an